“Ben sizin eğlence nesneniz değilim. Emirates, reddediyorum! Bir daha asla sizinle uçmayacağım!” Arda Güler, bir Emirates tanıtım etkinliğinde tacize uğradığını şok edici bir şekilde açıkladıktan sonra dünyayı şok etti. Bir grup VIP ile fotoğraf çektirmesi istendiğinde, yaşlı bir kadın -bir Emirates temsilcisi- aşırı flört etmeye başladı: uygunsuz dokunuşlar, futbolun ötesinde “daha derin bir iş birliği” hakkında fısıldanan imalar. Herkes öfkelendi, milyonlarca taraftar Emirates’i boykot etti ve şirketin hisseleri tek bir sabahta %3 düştü. Kısa süre sonra, Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Ahmed, Arda Güler’i gözyaşlarına boğan şaşırtıcı bir kamu açıklaması yaptı.👇

Şok edici bir açıklamayla, genç yıldız Arda Güler, Emirates Havayolları’nın tanıtım etkinliğinde tacize uğradığını ve bundan sonra havayoluyla uçmayı reddettiğini iddia ederek sert bir dil kullandı. Bu haber, hayranlar ve sosyal medyada büyük tepkiye yol açarken, reklam kampanyaları ve marka imajında kültür ve sorumluluk konusunda önemli soruları gündeme getiriyor.
Güler’e göre, Emirates tarafından düzenlenen bir VIP fotoğraf çekiminde, kendisinden bir grup konukla birlikte durması ve grupla etkileşim kurması istendi. Bu sırada, Emirates temsilcisi olduğu belirtilen yaşlı bir kadın, çizgiyi aşan hareketler yapmaya başladı: eğildi, uygunsuz bir şekilde dokundu ve futbolun ötesine geçen “daha derin bir iş birliği” hakkında ipuçları fısıldadı. Güler, profesyonel bir sporcudan ziyade bir meta, daha çok bir “eğlence objesi” gibi muamele gördüğünü hissettiğini ve konuşmaya karar verdiğini söyledi.
Güler’in açıklaması sosyal medyada hemen viral oldu. Milyonlarca hayran Güler’e destek verdi; birçoğu, yalnızca iddia edilen davranışları nedeniyle değil, aynı zamanda büyük markanın personelini ve etkinliklerini ele alma biçimi nedeniyle de Emirates’in boykot edilmesini talep etti. Viral hale gelen bir Facebook gönderisine göre, Emirates hisseleri haberin kamuoyuna duyurulmasının ardından tek bir sabahta yaklaşık %3 düştü.

Gönderi büyük medya kuruluşları tarafından doğrulanmamış gibi görünse de, ulaştığı etki inkar edilemezdi. Haber, spor forumlarında ve sosyal medyada hızla eleştirilere yol açarak Emirates yönetimi üzerinde baskı oluşturdu. Bu bağlamda, Emirates’in yönetim kurulu başkanı ve icra kurulu başkanı Şeyh Ahmed bin Said El Maktum kamuoyuna açıklama yapmak zorunda kaldı. Görgü tanıklarına göre, sürpriz açıklaması Güler’i basın toplantısında gözyaşlarına boğdu. Ancak, resmi bir kaynak tarafından açıklamanın net bir metni doğrulanmadı.
Haberin ilgili taraflardan doğrulanması beklenirken, toplum ve reklam sektörü açısından Güler’in konuşması önemli. Sadece kendi adına konuşmakla kalmadı, aynı zamanda genç sporcuların büyük markaların “yüzü” olduklarında saygı görme hakları hakkında bir diyalog başlattı. Sporcular çoğu zaman hem tanıtım görselleri hem de pazarlama “nesneleri” haline getirildikleri bir duruma sokuluyor ve ortaya çıkan maddi olmayan beklentiler bazen suistimal ediliyor veya kontrolden çıkıyor.
Emirates gibi, premium hizmeti ve uluslararası bir merkez olarak Dubai Havalimanı ile tanınan küresel bir marka, böyle bir olayın imajını ve itibarını etkilemesini kesinlikle istemez. Son mali rakamlar, havayolunun oldukça iyi durumda olduğunu gösteriyor: Mart 2025’te sona eren mali yılda, bir önceki yıla göre artışla 19,1 milyar dirhem (yaklaşık 5,2 milyar dolar) rekor kâr bildirdi. Ancak doğrulanırsa, bu olay marka-sporcu ortaklığı ortamında yönetişim, etik ve imaj kontrolü konusunda büyük sorular ortaya çıkaracak.

Güler için Emirates ile uçmayı reddetmek sadece kişisel bir ifade değil, aynı zamanda bir kamuoyu açıklamasıydı: “Ben sizin eğlencenizin nesnesi değilim.” 20 yaşında bir sporcunun bu olayda merkezi bir figür haline gelmesi, genç yeteneklerin maruz kaldığı baskı ve kırılganlığı da gösteriyor. Riskler yalnızca sahada değil, marka ortaklıklarının, sosyal etkinliklerin ve halkla ilişkilerin perde arkasında da ortaya çıkıyor.
Çevrimiçi topluluk ve taraftarlar tarafında, birçok kişi Emirates’in resmi bir özür dilemesini, etkinlikteki personelinin eylemlerini araştırmasını ve sporcuları ticari etkinliklere katılırken korumak için önlemler almasını talep ediyor. Havayolu şirketi derhal ve şeffaf bir şekilde yanıt vermezse, markasına verilen zarar sadece hisse senetlerinin birkaç puanlık kaybından daha fazlası olabilir; güven ve uzun vadeli imaj etkilenecektir.
Elbette, bugüne kadar hiçbir bağımsız kaynak veya saygın basın kuruluşunun bu iddianın tüm ayrıntılarını doğrulamadığını belirtmek de önemlidir. Bu nedenle, haber “viral haber” olarak kalmaya devam ediyor ve daha fazla doğrulamaya ihtiyaç duyuyor. Ancak, hızla yayılması ve güçlü tepkiler, sorunun çok gerçek olduğunu gösteriyor: Genç sporcular ticaret ve marka temsili dünyasına adım attıklarında, korunma, saygı görme ve duyulma hakları göz ardı edilemez.
Sonuç olarak, Arda Güler-Emirates olayının gerçek “perde arkasını” öğrenmek zaman alacak olsa da, Güler’in reklam kampanyalarında “eğlence” olarak kullanılmayı kabul etmeme mesajı güçlü bir yankı uyandırıyor. Spor yıldızlarını kullanan büyük markalara bir uyarı niteliğinde: İş birliği sadece tanıtımla ilgili değil, aynı zamanda sorumlulukla da ilgilidir. Ve dikkatli bir şekilde ele alınmazsa, kötü bir an küresel bir medya krizine dönüşebilir.